Tartışma konusu bu kez şeker. Gıdadaki bir kalıntı
ve bulaşı değil. Organizmanın yüzyıllardan beri tanıdığı
doğal bir gıda bileşeni. Tartışmayı başlatan ise; "nişasta
bazlı fruktozca zengin şekerin diyabet ve pankreas
kanserine neden olduğu" iddiasıdır. İddianın geçerli kanıtlara
dayandığı kuşkuludur ama insanların kafası karışıktır.
Şeker denilince daha çok "çay şekeri" veya "beyaz şeker"
anlaşılmaktadır. Bunun nedeni çok yaygın kullanılmasıdır.
Kimyasal adı "sakkaroz" dur ve Türkiye'de şeker pancarından
elde edildiği için "pancar şekeri" diye de adlandırılmaktadır. Pancar
şekeri ya da sakkaroz, daha düşük moleküllü iki farklı
şekerden (glukoz + fruktoz →sakkaroz + su) oluşmaktadır.
Yiyecek ve içeceklerdeki sakaroz sindirim öncesi bu iki
şekere ayrışmaktadır.
anlaşılmaktadır. Bunun nedeni çok yaygın kullanılmasıdır.
Kimyasal adı "sakkaroz" dur ve Türkiye'de şeker pancarından
elde edildiği için "pancar şekeri" diye de adlandırılmaktadır. Pancar
şekeri ya da sakkaroz, daha düşük moleküllü iki farklı
şekerden (glukoz + fruktoz →sakkaroz + su) oluşmaktadır.
Yiyecek ve içeceklerdeki sakaroz sindirim öncesi bu iki
şekere ayrışmaktadır.
Marketlerde satılmayan ama birçok gıdanın üretiminde
tek başına veya sakarozla birlikte kullanılan bir şeker
daha vardır. Buna, mısırdan elde edildiği için "mısır şekeri",
koyu kıvamlı olduğu için de "mısır şurubu" veya "yüksek
fruktozlu mısır şurubu" ya da kısaca "fruktoz şurubu"
da denilmektedir Adından dolayı bu şekerin veya
şurubun yalnızca fruktozdan oluştuğu sanılmaktadır. Kafa
karışıklığına yol açan birinci yanılgı budur.
tek başına veya sakarozla birlikte kullanılan bir şeker
daha vardır. Buna, mısırdan elde edildiği için "mısır şekeri",
koyu kıvamlı olduğu için de "mısır şurubu" veya "yüksek
fruktozlu mısır şurubu" ya da kısaca "fruktoz şurubu"
da denilmektedir Adından dolayı bu şekerin veya
şurubun yalnızca fruktozdan oluştuğu sanılmaktadır. Kafa
karışıklığına yol açan birinci yanılgı budur.
Oysa pancar şekeri gibi mısır şekeri de esas olarak
glukoz ve fruktoz (glukoz + fruktoz) karışımından
oluşmaktadır. Ancak, glukoz ve fruktoz pancar şekerinde
bileşik iken mısır şurubunda ayrışıktır. Fruktoz/glukoz
oranı her iki şekerde de yaklaşık aynıdır. Pancar
şekerinde 50/50 olan bu oran mısır şekerinde, tipine bağlı
olarak ya 44/56 ya da 57/43 'tür. Baldaki fruktoz/glukoz
oranı ise yaklaşık 54/46'dır.
glukoz ve fruktoz (glukoz + fruktoz) karışımından
oluşmaktadır. Ancak, glukoz ve fruktoz pancar şekerinde
bileşik iken mısır şurubunda ayrışıktır. Fruktoz/glukoz
oranı her iki şekerde de yaklaşık aynıdır. Pancar
şekerinde 50/50 olan bu oran mısır şekerinde, tipine bağlı
olarak ya 44/56 ya da 57/43 'tür. Baldaki fruktoz/glukoz
oranı ise yaklaşık 54/46'dır.
Meyvelerde de fruktoz ve glukoz doğal olarak birlikte
bulunmaktadır. Örneğin fruktoz/glukoz yüzdesi muzda
yaklaşık 5/5, üzümde 8/7, elmada 6/3, şeftalide
2/2, kayısıda 5/12'dir. İddialardan birisi; "fruktozun
insan organizmas ına yabancı bir madde" olduğudur.
Bu gerçeğe aykırı bir görüştür. Çünkü başlangıçtan
bu yana meyve tükettiği bilinen insanoğlunun, adını
bilmese bile fruktoza yabancı olması düşünülemez.
bulunmaktadır. Örneğin fruktoz/glukoz yüzdesi muzda
yaklaşık 5/5, üzümde 8/7, elmada 6/3, şeftalide
2/2, kayısıda 5/12'dir. İddialardan birisi; "fruktozun
insan organizmas ına yabancı bir madde" olduğudur.
Bu gerçeğe aykırı bir görüştür. Çünkü başlangıçtan
bu yana meyve tükettiği bilinen insanoğlunun, adını
bilmese bile fruktoza yabancı olması düşünülemez.
Tartışılan iddialardan ikincisi; "yüksek fruktozlu nişasta
şekerinin insülin salgısını uyarmadığı ve bu nedenle
diyabet ya da şeker hastalığına yol açtığı"dır. Bu iddianın
en azından fruktoz ve glukozun birlikte bulunduğu
gıdalar için geçerli olmadığı bilinmektedir.Çünkü
konunun uzmanlarına göre ortamda bir miktar glukoz
bulunması, insülin salgısının uyarılması için yeterlidir.
Ve çoğu gıda, fruktozu ve glukozu doğal olarak
birlikte içermektedir. Bu olgu, pancar ve mısır şekeri için de
geçerlidir. Kafa karışıklığına yol açan yanılgılardan biri budur.
şekerinin insülin salgısını uyarmadığı ve bu nedenle
diyabet ya da şeker hastalığına yol açtığı"dır. Bu iddianın
en azından fruktoz ve glukozun birlikte bulunduğu
gıdalar için geçerli olmadığı bilinmektedir.Çünkü
konunun uzmanlarına göre ortamda bir miktar glukoz
bulunması, insülin salgısının uyarılması için yeterlidir.
Ve çoğu gıda, fruktozu ve glukozu doğal olarak
birlikte içermektedir. Bu olgu, pancar ve mısır şekeri için de
geçerlidir. Kafa karışıklığına yol açan yanılgılardan biri budur.
Üçüncü iddia; "fruktozun şişmanlık ya da obezite
etkeni olduğu"dur. Şişmanlığın esas olarak gıdadan alınan
enerji ile harcanan enerji arasındaki farktan kaynaklandığını
artık bilmeyen yoktur. .Başka bir deyişle şişmanlığın
başlıca iki nedeni, aşırı gıda tüketimi ile fiziksel aktivite
yetersizliğidir. Bu anlamda enerjinin hangi gıdadan alındığı o
kadar önemli değildir.
etkeni olduğu"dur. Şişmanlığın esas olarak gıdadan alınan
enerji ile harcanan enerji arasındaki farktan kaynaklandığını
artık bilmeyen yoktur. .Başka bir deyişle şişmanlığın
başlıca iki nedeni, aşırı gıda tüketimi ile fiziksel aktivite
yetersizliğidir. Bu anlamda enerjinin hangi gıdadan alındığı o
kadar önemli değildir.
Kafayı karıştıran başka bir neden de bu gerçeğin göz ardı
edilmesidir.
edilmesidir.
Kaldı ki şekerlerin enerji değeri aynıdır. Her şekerin 1 gramı
4.1 kcal vermektedir. Sakkaroz ne kadar enerji sağlıyorsa,
aynı ağırlıktaki fruktoz, glukoz veya laktoz da aynı
enerjiyi sağlamaktadır. Öyle ise, fruktoz şişmanlatıyorsa
aynı tüketim düzeyinde sakkaroz da şişmanlatıyor
demektir. Veya fruktoz şurubu obeziteye yol açıyorsa, aynı
tüketim düzeyinde pancar şekeri de obeziteye yol
açıyor demektir. Obezite fruktoza bağlı olsaydı, ABD'nde
fruktoz şurubu tüketimi azalırken obezite artmazdı!..
4.1 kcal vermektedir. Sakkaroz ne kadar enerji sağlıyorsa,
aynı ağırlıktaki fruktoz, glukoz veya laktoz da aynı
enerjiyi sağlamaktadır. Öyle ise, fruktoz şişmanlatıyorsa
aynı tüketim düzeyinde sakkaroz da şişmanlatıyor
demektir. Veya fruktoz şurubu obeziteye yol açıyorsa, aynı
tüketim düzeyinde pancar şekeri de obeziteye yol
açıyor demektir. Obezite fruktoza bağlı olsaydı, ABD'nde
fruktoz şurubu tüketimi azalırken obezite artmazdı!..
Ölçülü alındığında diğer gıdalar gibi şekerlerin de
obeziteye yol açmadığı bilinmektedir. Şeker için ölçü ise,
WHO'ya göre alınan katkı şekerin günlük enerjideki payının
yüzde 10 dolayında olmasıdır.
obeziteye yol açmadığı bilinmektedir. Şeker için ölçü ise,
WHO'ya göre alınan katkı şekerin günlük enerjideki payının
yüzde 10 dolayında olmasıdır.
Dördüncü iddia; "fruktoz ile pankreas kanseri
arasında ilişki bulunduğu"dur. Yalnızfruktozun değil, sakaroz,
glukoz ve laktozun da pankreas kanseri ile olası ilişkisi konusundaki
araştırmalar birbiri ile çelişkilidir. Esasen doğrudan bir ilişki
zaten söz konusu olmamalıdır. Çünkü şekerler; ne fruktoz,
glukoz, sakkaroz ve ne de mısır ve pancar şekeri; uzman kuruluşa
(IACR) göre "kanserojen" değildir. Ayrıca konu uzmanları;
pankreas kanserine yakalanma riskini artıran başlıca
faktörlerin obezite ve diyabet olduğunu özellikle
vurgulamaktadır.Dolayısı ile kaçınılması gereken obezite
ve diyabettir. Daha doğrusu bunlara yol açan
faktörlerin tümüdür.
arasında ilişki bulunduğu"dur. Yalnızfruktozun değil, sakaroz,
glukoz ve laktozun da pankreas kanseri ile olası ilişkisi konusundaki
araştırmalar birbiri ile çelişkilidir. Esasen doğrudan bir ilişki
zaten söz konusu olmamalıdır. Çünkü şekerler; ne fruktoz,
glukoz, sakkaroz ve ne de mısır ve pancar şekeri; uzman kuruluşa
(IACR) göre "kanserojen" değildir. Ayrıca konu uzmanları;
pankreas kanserine yakalanma riskini artıran başlıca
faktörlerin obezite ve diyabet olduğunu özellikle
vurgulamaktadır.Dolayısı ile kaçınılması gereken obezite
ve diyabettir. Daha doğrusu bunlara yol açan
faktörlerin tümüdür.
Öte yandan FDA, fruktoz ve diğer şekerleri "güvenli gıda
bileşeni" olarak tanımlanmaktadır. Bunun gibi EFSA'nın da
şekerlere ilişkin herhangi bir uyarıcı veya kısıtlayıcı
düzenlemesi yoktur. Yalnızca yapay tatlandırıcıların gıdaya
katılacak miktarı sınırlıdır. Pancar şekeri veya mısır şekeri,
hiç bir ülkede sağlık açısından yasaklı değildir. Farklı
şekerlerin pazar payını belirleyen kotalar gıda güvenliği
ile ilgili değildir. Kotanın amacı "tüketicilerin başka bir
bileşeni" olarak tanımlanmaktadır. Bunun gibi EFSA'nın da
şekerlere ilişkin herhangi bir uyarıcı veya kısıtlayıcı
düzenlemesi yoktur. Yalnızca yapay tatlandırıcıların gıdaya
katılacak miktarı sınırlıdır. Pancar şekeri veya mısır şekeri,
hiç bir ülkede sağlık açısından yasaklı değildir. Farklı
şekerlerin pazar payını belirleyen kotalar gıda güvenliği
ile ilgili değildir. Kotanın amacı "tüketicilerin başka bir
şekerin zararından korunması" değil, çiftçilerin
ekonomik açıdan korunmasıdır. Kafa karışıklığının
bir başka nedeni de bu gerçeğin yeterince bilinmemesidir.
ekonomik açıdan korunmasıdır. Kafa karışıklığının
bir başka nedeni de bu gerçeğin yeterince bilinmemesidir.
Kota olsa da; pancar şekeri, mısır şekeri ve yapay tatlandırıcılar
arasında bir rekabet vardır ve her kesimin bu rekabette kendine
göre bir konum alması doğaldır. Doğal olmayan, rekabetin
mesnetsiz sağlık iddiaları üzerinden yürütülmesidir.
Yok yere insanların kafasının karıştırılmasıdır. Kuşku ve
paniğe yol açılmasıdır. Yapay tatlandırıcıların değil de fruktoz ve
sakarozun tartışılmasıdır.
arasında bir rekabet vardır ve her kesimin bu rekabette kendine
göre bir konum alması doğaldır. Doğal olmayan, rekabetin
mesnetsiz sağlık iddiaları üzerinden yürütülmesidir.
Yok yere insanların kafasının karıştırılmasıdır. Kuşku ve
paniğe yol açılmasıdır. Yapay tatlandırıcıların değil de fruktoz ve
sakarozun tartışılmasıdır.
Bu tartışmanın önceliği insan sağlığının korunması değildir. Zaten
fruktoz, sakkaroz ve diğer şekerlerle ilgili iddiaları,
bilimsel araştırmalar doğrulamadığı gibi WHO, EFSA, FDA
gibi uzman kuruluşlar da doğrulamıyor. Hiç bir ülkede, fruktoz veya
sakaroz için sağlık açısından bir yasak bulunmuyor.
fruktoz, sakkaroz ve diğer şekerlerle ilgili iddiaları,
bilimsel araştırmalar doğrulamadığı gibi WHO, EFSA, FDA
gibi uzman kuruluşlar da doğrulamıyor. Hiç bir ülkede, fruktoz veya
sakaroz için sağlık açısından bir yasak bulunmuyor.
Deyiş doğrudur; "iyi veya kötü gıda yoktur". Gıdayı
iyi veya kötü yapan "ne kadar tüketildiğidir". Bu nedenle,
öteki veya beriki şekerden kuşku duymaya da gerek yoktur. Yeter
ki gereği kadar tüketilsin…
iyi veya kötü yapan "ne kadar tüketildiğidir". Bu nedenle,
öteki veya beriki şekerden kuşku duymaya da gerek yoktur. Yeter
ki gereği kadar tüketilsin…
Prof. Dr. AZİZ EKŞİ
Ankara Üniversitesi
Gıda Müh. Bölümü
Gıda Müh. Bölümü
IACR: Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı
EFSA: Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi
WHO: BM Dünya Sağlık Örgütü
FDA: Gıda ve İlaç Yönetimi (ABD)
EFSA: Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi
WHO: BM Dünya Sağlık Örgütü
FDA: Gıda ve İlaç Yönetimi (ABD)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder